derin ünlüler
 
  Ana Sayfa
  İletişim
  Ziyaretşi defteri
  Forum
  Galeri
  Sedat Peker
  => biyografi
  => organizasyon
  => videoları
  => istanbul Emniyet müdürlüğündeki sorgusu
  Kürşat Yılmaz
  Sedat Şahin
  Dündar Kılıç
  Ergenekon ve İslamcılarla-liberallerin TSK'ya karşı strateji belirleme toplantısı!
  veli küçük
  MEHMET EYMÜR
istanbul Emniyet müdürlüğündeki sorgusu

Soru : Gizli tanık ifadesinde şikayetçi Yusuf Altay'ın kaçırıldığını, alıkonulduğunu, darp edildiğini belirtiyor. Siz ise şikayetçi Yusuf Altay'ın iddialarının tamamen iftiradan ibaret olduğunu beyan ediyorsunuz. Bu çelişkiyi açıklayınız?

 

Sedat Peker : Bu. Şahsımdan para sızdırabilmek için suç işleyen bir kişinin başka diğer kişilerle yaptığı bir organizasyondur. Yusuf Altay, başka kişilere de ismimi kullanmış. Şu an 4 ayrı yerden, 4 ayrı tutuklaması vardır. Halen cezaevindedir. En az benim kadar ve benden çok cezaevine girmişliği vardır. Gizli tanık diye tevcih ettiğiniz bu beyanlar ve bunun gibi birçok beyanlar şikayet diîekçemde belirttiğim üzere, benden istenilen 5 milyon doları alabilmek adına kurgulanmış bölümlerdir.

 

Soru : Yusuf Altay, ifadesinde götürüldüğü villaya sizin de geldiğinizi, kullandığınız otomobili de fotoğraflardan tanıdığını söyledi. Kardeşinize ait villaya Yusuf Altay'in bulunduğu sırada gittiğiniz açıkça ortadadır. Bu çelişkiyi açıklayınız?

 

S.Peker : Yusuf Altay, organize suç lideri olmaktan gıyabi tutuklama kararıyla aranırken, Organize Şubede görevli iki emniyet mensubuyla şube içinde ve dışında görüşüyordu. 6 ay kadar önce Başbakanlığa kadar bütün birimlere şikayet dilekçesi verdiğimde Yusuf Altay hakkında hiçbir tahkikat yoktu. Bu, yetkililerle yine görüşüyordu. Mahkemeler, bu şahsı, benim ismimi kullanmaktan ve gasp suçlarından suçlu bulup, tutukladı. Aradan bunca zaman geçtikten sonra 2 Emniyet mensubu hakkında yapmış olduğum şikayetin dava aşamasına geldiği dönemde suçlanıyorum. Bunlar hakkında mahkemelere ifade verdiğim ve takipsizlik kararı bu konular üzerine oturtulmuş olması, yaptığım şikayetlerin bir intikamı olduğunu düşünüyorum. 2 Emniyet yetkilisi ve Yusuf Altay 'ın haklarında yaptığım şikayetlerden dolayı herhangi bir yerde işlenen suçları üzerime yıkmak amacıyla bir yapı oluşturabileceklerini, gerektiği takdirde ismim geçen her olayda ifade vermeye hazır olduğumu, 900 adliyeye faksladım. Adalet Bakanlığı Ceza îşleri Genel Müdürlüğü tarafından avukatıma, sadece Ümraniye Adliyesi haricinde şahsımla ilgili suçlama olmadığı bildirildi.Ümraniye Adliyesi de hakkımda takipsizlik kararı verdi.

 

Soru : Sorulara, hakkınızda tamamen komplo kurulduğunu, şubemizde görevli iki arkadaşımızın Yusuf Altay'ı yön-

lendirdiğim öne sürüyorsunuz. Oysa, hakkınızdaki projeli çalışma izni 3 Aralık 2003 tarihinde Ankara DGM Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan alınmış, suçların bir çoğu İstanbul'da oluştuğundan DGM karan irtibatlandınlarak Cumhuriyet Başsavcılıkları kontroliinde yürütülmektedir. Bunun için İstanbul ve Ankara'dan hakkınızda 20 ayn konuda soru yöneltileceği belirtilmesİne rağmen siz sadece bir soruya dayanarak hakkınızda komplo kurulduğunu, sizden intikam alınmak için böyle bir operasyon yapıldığını ısrarla beyan ediyorsunuz, açıklayınız?

 

S.Peker : Bana soruları okuduğunuzda size vereceğim cevap 2-3 satırı geçmeyecektir. Yaşanmış olan şikayetler

ve diğer gergin olaylar Yusuf Altay ve Organize Suçlar Şube Müdürlüğü yetkilileri hakkında yaptığım şikayetten

sonra ortaya çıkmıştır. Projeli çalışma izininin Ankara'dan alınmasını da anlayabilmiş değilim. Ankara'da sabit ikametgahım, ticari organizasyonlarım veya bir çok şey bu sınırlar içinde değildir. Sorguya başladığınız andan itibaren Yusuf Altay konusundan başka bir soru sormadığınız için ben de bu konu ile ilgili bildiklerimi yaşadıklarımı anlatma gayreti içinde oldum.

 

Soru : Sizin ve adamlarınız tarafından kaçırılıp alıkonulduğunu, darp edildiğini, tehdit, baskı ve zorlamalarla kendisine senet imzalattığım iddia eden Yusuf Altay'a, avukatı huzurunda yaptırılan fotoğraf teşhisinde bazı kişileri kesin olarak teşhis etmiştir. Teşhis konusunda ne diyorsunuz?

 

S.Peker : Yusuf Altay'ın kimleri teşhis ettiği çok önemli değil. Bence bu teşhisi ona kimlerin öğrettiği önemlidir. Beni hiç tanımadığım söyleyen Yusuf Altay (doğrudur,bende kendisini tanımam) Atilla Ekser'den para isterken adımı kullanmıştır. Yusuf Altay'ın para istediği fabrika bölgesi de, kardeşimin evi de jandarma bölgesidir. Bu tahkikatın o zaman veya bu zamanda arandığı halde poîisin yanına defalarca gidip-gelmesi ve ifade vermesi ne kadar doğrudur? Jandarma bölgesi iken polis neden ifadeleri aldı. Teşhislerin yaptırılmasına da anlam veremedim.

 

Soru : Sorulara ısrarla komplo olduğunu, iddiaların doğru olmadığım söylüyorsunuz. Yusuf Altay adım ilk defa ne

zaman ve kimden duydunuz?

 

S.Peker : Ben bu şahsın adım ilk defa Avukat Şirin Berk'den, iddia edilen olaydan birkaç gün önce duydum. Bu kişinin, komşusundan birisinden geçmişte tekerrür kereler para aldığım ve tekrar istediğim bana söyledi. Ben de bu kişiyi tanımadığımı, bu şahsı mutlaka gidip şikayet etmesini söyledim. Ben de, "tekrar bir şikayet dilekçesi daha yerin" dedim. Bu dilekçelerin ikisi de Ümraniye Jandarma Karakolu'nda mevcuttur.

 

Soru ; Yusuf Altay'm kaçırılıp, darp edilip, zorla senet imzalattırdığmı iddia ettiği gün olan 24 Şubat'ta yaptığınız telefon konuşmasında geçen "misafir" diye bahsettiğiniz şahıs kimdir? Hangi misafiri bekliyordunuz? Konuştuğunuz Ali Bin Kalkan kimdir?

 

S.Peker : Ali Bin Kalkan, oto kaportacılığıyla uğraşan ve 10 yıldır tanıdığım biridir. Telefon konuşmasımn

içeriğinde geçen "misafir" diye bahsedilen şahsın kim olduğunu hatırlamıyorum.

 

Soru : İlaçlardan bazı konuşmaları hatırlamadığınızı söylüyorsanız da, söz konuşu görüşmelerin yapıldığı gün, müşteki Yusuf Altay'ın kaçırılıp alıkonulduğu, darp edildiği gündür. Bu nedenle görüşmeler de geçen "misafir" kelimesinden de, misafirin Yusuf Altay'ın olduğu değerlendirilmektedir. Yusuf Altay'ın iddia ettiği gibi kaçırıldığı gün yapılan telefon konuşmalarının teknik incelemelerde de telefon edenlerin Ümraniye ve Şile bölgelerinde bulunduğunu ortaya çıkarıyor. Yusuf Altay'ın kaçınlıp alıkonulduğu sırada Atilla Peker'in evine gittiniz mi?

 

S.Peker : Yusuf Altay, kaçırılabilme özellikleri taşıyan bir kişi değildir. Yetkililerin ve Yusuf Altay'ın telefon

numaralarını da böyle izlemiş olsaydınız yapmış oldukları yasadışı oluşumları önceden tespit etmiş olup belki

birçok insanı gasp edemeden, mallarına, mülklerine el koymadan cezaevine göndermiş olurdunuz. 1 Mayıs

tarihinde iki polis amiri ile Yusuf Altay'ın 12 kez telefonla konuşmuş olmaları bence hiç normal değildir. Bir insanın, çocuğunu bile bir günde 12 kez arayacağına inanmıyorum.. O tarihte Şile'ye gittim.

 

Soru : Yusuf Altay'ın sizden ve adamlarınızdan şikayetçi olduğunu öğrendikten sonra ne yaptınız?

 

S.Peker ; Sizin galiba yanlış bildiğiniz bir şey var. Ben Yusuf Altay'dan şikayetçi oldum. Yusuf Altay'ın şikayetinden, eşinin yeminli beyanından sonra bazı yetkililere benden 5 milyon dolar alabilmek adına kurdukları organizasyonunun varlığım öğrendim. Daha sonra da bu yönde şikayetlerde bulundum. Bunun sonucu olarak 4 ayrı suçtan cezaevinde tutukludur. Onun bana yaptığı suçlamalardan ise benim takipsizlik kararım mevcuttur.

 

 
   
Bugün 14 ziyaretçi (17 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol